Ben bir gün öleceğim.
Muhtemelen ne zaman olduğunu bile bilmeden.
Belki uyurken, belki sokakta, belki biri susar, ben susmam, ve ölüm gelir.
Ama şu kesin:
Gelecek dediğin şey sadece kafamdaki bir fikir.
Henüz yaşanmadı, belki de hiç yaşanmayacak.
O yüzden...
"Başarılı olayım, iyi olayım, yeterli olayım, kabul göreyim..."
Yok kanka.
Zaten toprak olacağız, kime ne anlatıyorum?
Bundan sonra kendimi sabote etmeyeceğim, ama kendimi de kandırmayacağım.
Hayat anlamlı değil.
Ama ben yaşadığım sürece nefesin hakkını vereceğim.
Çünkü başka ney yapabilirim?
İntihar mı?
Yok kanka, o bile fazla dramatik geliyor.
Öleceğim zaten.
Niye acele edeyim?
Doğa bir şekilde alacak beni,
Ben sadece gözlemciyim artık.
Her şeyi düzeltmeye çalışmaktan vazgeçtim.
Her duyguyu anlamlandırmaya çalışmaktan da.
Bazı şeyler saçma çünkü.
Ve saçma olan şeyleri sevdim sonunda.
Çünkü kendim de saçmayım.
Ne başkasının doğrusu bana uyar,
Ne benim sorunum başkasına yük olur.
Ölüm var, evet.
Ama bu sefer korkutmuyor.
Bu sefer özgürleştiriyor.
Bu hayat bana ait değil belki,
Ama bu bilinç,
Bu isyan,
Bu farkındalık,
Sadece benim.
Ve bu da yeter.